Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Yıldırım, "Üç araştırıcı tarafından ortak bir sonuçla bilim
dünyası için yeni bir tür olduğu sonucuna varıldı." dedi.
Ege, Gazi ve Abant İzzet Baysal üniversitelerinden üç
öğretim üyesi, Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki Sandras Dağı’nda "Muğla
sümbülü" adını verdikleri yeni bir sümbül türünü keşfetti.
Ege Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre Fen Fakültesi
Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yıldırım ile meslektaşları Prof.
Dr. Hayri Duman ve Doç. Dr. İsmail Eker, Köyceğiz sınırlarında bulunan Sandras
Dağı’nda yaptıkları ortak araştırmalar neticesinde yeni bir tür olan Muğla
sümbülünü (muscari muglaensis) keşfetti.
Doç. Dr. Hasan Yıldırım, yaptığı değerlendirmede Sandras
Dağı’nın krom, magnezyum, nikel, kobalt ve demir gibi ağır metal barındıran ve
bitki yetişmesi için zorlu şartlar oluşturan topraklara sahip olduğunu, buraya
uyum sağlayıp türleşen bitkilerin de çoğunlukla lokal endemik türler olduğunu
kaydetti.
Sandras Dağı’nda yayılış gösteren 150 civarında endemik
türün bulunduğunu, bunların 30’a yakınının dünyada sadece bu dağda bulunan
"nokta endemiği" bitki türü olduğunu belirten Yıldırım, halen bu
dağdan yeni bitki türleri keşfedildiğine işaret etti.
"Muğla sümbülü" adını verdikleri yeni sümbül
türünün Sandras Dağı’ndan ilk olarak 2015 yılında Gazi Üniversitesi Fen
Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Duman tarafından
toplandığını aktaran Yıldırım, şu bilgileri verdi:
"2019 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde
gerçekleştirilen bir teknik kurul toplantısı esnasında Prof. Dr. Hayri Duman ve
konu uzmanlarından Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji
Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Eker ile birlikte bu bitkiye ilişkin ortak
bir çalışmanın temellerini attık. 2020 yılının Haziran ayı başında Sandras
Dağı’na düzenlenen saha çalışmasında bitki tekrar toplandı ve üzerine
gerçekleştirilen ayrıntılı morfolojik ve taksonomik çalışmalar sonucunda üç
araştırıcı tarafından ortak bir sonuçla bilim dünyası için yeni bir tür olduğu
sonucuna varıldı. Daha sonra makalesi hazırlanarak Taksonomik Botaniğin önemli
dergilerinden biri olan Yeni Zelanda kökenli "Phytotaxa" dergisinde
işleme alındı. Makalemiz, bilimsel hakem süreci ve değerlendirilmesi sonucunda
Aralık 2020’de yayınlanarak bilim dünyasına tanıtıldı."
"KORUMA ALTINA ALINMALI"
Sandras Dağı’nın bitkisel çeşitlilik açısından önemli bir
nokta olmasına rağmen alanda çok fazla maden çalışmasının devam ettiğini ifade
eden Doç. Dr. Yıldırım, "Bu durum maalesef dünyada sadece bu dağda bulunan
30 kadar lokal endemik türün tükenişine neden olacak sonuçlar doğurabilir.
Muğla Sümbülü de henüz keşfedilmişken yok oluşun eşiğinde olabilir. Bu alanın
mutlaka bir koruma statüsü altına alınması gerekmektedir." açıklamasında
bulundu.
Doç. Dr. Yıldırım, müşkürüm (Muscari) cinsi sümbüllerden
dünyadaki 77 türün 47’sinin Türkiye’de bulunduğunu, 30’unun ise endemik türler
olduğunu da kaydetti.